31 Ekim 2008

Gökova Pedallarımın Altında - 2



































Geçen yıl birincisi olmuştu ve katılmıştım. Bu yıl da ikincisine katıldım. 25 Ekim'de Muğla-Akyaka'dan başladık, 28 Ekim'de Marmaris'te noktaladık. Geçen yılkine 85 civarında katılım olmuştu, bu yılkine 160 civarında.
Denizli'den katılanlardan ayrı olarak, Ali ile 24 Ekim günü yola çıktık. Muğla'ya kadar otobüsle gittik. Saat 16'da Muğla'dan bisikletle yola çıktık. Tüm eşyamızı benim kara şahin'e yükledik. 35 km'lik Muğla-Akayaka yolunu 70 dakika civarında bir sürede tamamladık. Çadırımızı kurup bir teknede verilen akşam yemeğine katıldık. Yemekten sonra teknik toplantı yapılarak kural, kaide ve usuller konusunda bilgilendirildik. Resmi formalarımızı aldık ve ortalık bir anda umumi bir giysi deneme kabinine döndü. Bisikletlere takılacak isim ve katılım yerlerimizi gösteren plakaları ve tanıtım kartı kolyelerimizi aldıktan sonra uyumaya çekildik.
28 Ekim sabahı harekete geçmeyi beklerken bir ağaca yaslamış olduğum bisikletimin lastiğinden jandarma minibüsü geçti. Tam "buraya kadarmış" diye düşünürken jantın zarar görmediğini hayretle farkettim. Derken başladık tırmanmaya.
Geçen yılkinden daha az zorlandım. Tabii bunda geçen yıla göre 10 kilo hafif olmamın etkisi çok. Rampalarda ve düzlüklerde görece hızlı, inişlerde yavaştım. Yine de Aktur'a gidişte kendimi kaptırdığım inişte 60 km/saat hızla giderken ciddi bir direksiyon titremesi dalgasına tutuldum. Gittikçe büyüyüp takla atma noktasına getirme eğilimi her zaman çok güçlü olan bu sorunu nasıl bertaraf ettiğimi hâlâ tam bilemiyorum. O hızla düşseydim şu an bu yazı olmazdı.
Yine hızlı olduğum bir zamanda, arka selenin ön bağlantı bölümü kırıldı ve sele tekerin üstüne düştü. İkinci büyük tehlike de buydu. Neyse ki bir killitlenme olmadı.
Turda 4-5 küçük kaza yaşandı. Büyük gezgin Ahmet Mumcu'nun pedalının çıkması nedeniyle yaşadığı kaza ve ardından turu bırakmak zorunda kalması üzücüydü.
Bölgede yanan ormanların acısını hafifletecek bir fidan dikme etkinliği de yapıldı. Bir çam fidanı diktim ve yerini ezberlemeye çalıştım. Yine de seneye bulamayacağımdan eminim.
Akşamları yapılan etkinliklerde özellikle Yeşil Bisiklet'ten Gürsel Akay'ın verdiği teknik bilgiler ve tecrübe aktarımı çok ama çok faideli oldu. Hızlı ve keskin viraj dönüşü için motosikletçilerin kullandığı ters yöne gidon kırma tüyosunu uyguladım.
Yine bir akşam tapılan çekilişte bana bir çift yarış bisikleti iç lastiği çıktı. Kamyon lastiği de çıkabilirdi, buna da şükür.
Bolca kedi gördüm, sevdim. Turun en güzel yanlarından biriydi. Kediler bisikletçileri seviyor olmalı.


Share/Bookmark

0 yorum var: